SAVAŞ VE BARIŞ ÇOCUK

Savaş ve barış çocuk
Herşey birbirinden bu kadar farklı ve ayrıyken
Aynı zamanda bu kadar benzer ve bağlıyken
Savaş ve barış çocuk
Aile kavramının açıklayıcısıdır bu iki kelime çocuk
Belki doğduğun günün beyazlığından ve huzurundan etkilenmişlerdir
Başta sevgiyi aşılarlar sana
Savaş kelimesini duymaya tahammüleri yoktur heleki konu sen isen...
Bu iki kavramı baz alırlar seni büyütürken
Fakat
İçlerindeki sevgin barış
Sana kabul ettirmek istedikleride savaşıydı kabul etmedikleri savaşın...
Savaş ve barış çocuk
İşte hepsi bu ,bunlarla devam edeceksin yoluna
Soruların olacak,sorun yalnış olup olmadığı değil
Elini sola uzatsan güvercin olur
sağa uzatsan kırmızı karanfil
Savaş ve barış çocuk
Bu iki kelimeyi seviyorum(barış)nefret ediyorum (savaş)
çocuk
Özledim ama görmek istemiyorum
Savaş ve barış çocuk
İşte hepsi bu

Solmaz Sin

HADİ YUM GÖZLERİNİ GÜZEL BEBEK

Hadi yum gözlerini güzel bebek
Bütün sevginle göm dünyayı yüreğine
Al yanına sıyırabildiğin iyilikleri
Asla unutma kötülükleri
Şeytan doldurur sonra
Sakın!!! dönüş yolunu düşünürsün sonra bu diyara
Bu yüzden asla unutma iğretileri
Hadi yum gözlerini güzel bebek
Al koynuna tüm yaşanmamışlıklarını
Al koynuna kurtaramadığın insanlığı
Al koynuna yardım edemediğin acı varoluşları
Al koynuna bütün dengesizliklerini dünyanın
Hadi yum gözlerini güzel bebek
Kanma onlara,saçmalıyorlar işte
Seni çalmaya çalışıyorlar senden
Huzurlu buhranlarından çekip
Kendi cehennemlerine sürgüne gönderecekler seni
Kanma onlara,saçmalıyorlar işte
Hadi yum gözlerini güzel bebek
Kılıfını beğendiğin her erkek için
Kurban ettiğin her damlan için
Fişini prizde unuttuğun hayatın için
Çırpınma bir nefes daha
Hadi yum gözlerini güzel bebek
Tabular için
İnandığın dünya için
Çıplaklığın yadırgandığı dünya için
Sapkın düşünceler yüzünden özgürlüğü vurulan güvercinler için
Hadi yum gözlerini güzel bebek
Arama artık,yüreğin bitkisel hayatta
Dokunmaya çalışma
Tutma elini yeni doğmuş bebeğin
Sevme o yalnız yavru köpeği
Kurma mavi-yeşil-ahşap yuva hayalleri
Kapını çalarlar nasıl olsa
En müsait olmadığın anda almaya gelirler onları senden
Huzur bırakmazlar huzur
Hadi yum gözlerini güzel bebek
Keşfedilmemiş güzelliklerin
Bırak bari onlar sende kalsın
Ucuz değil o kadar ucuz değil
Bir beden bir ruh inan bana kimyan o kadar ucuz değil
İradesizliklerin kavgasızdır dünyada aşk
Anlık mutlulukların ötesinde bir dünya vardır elbet
Bir beden bir ruh inan bana kimyan o kadar ucuz değil
Bırak boşluklarını....doldurma
Asıl mutluluğun boşluklarındır,başkasının boşlukları değil...
Bir boşluk daha ekleme cüssene
Bak eğiliyor yavaş yavaş gören yok
Bak eriyor cüssen yavaş yavaş
Hadi küçük kız sarıl içindeki TANRINA
Fısılda ona bütün gizemlerini
Siparişini ver ihtiyaçlarının
Söyle mutluluğu hangi pazardan alabileceğini
Söyle insanlığı hangi pazarda daha kaliteli bulabileceğini
Sor ona insanlığın ihtiyacı olan kudretli meleğin nerede kaldığını???
Fısılda anneni ne kadar özlediğini
Yetimliğinden bahsetme ona
İnan bana o senden daha yetim varoluşlarında
Hadi küçük kız sarıl
Son defa gülümseyerek sarıl ona
Kopar bağrını ve haykır elvedanı
Hadi küçük kız
Kusuruna bakmaz Tanrı senin
Hadi güzel bebek yum artık gözlerini
Arada sırada Tanrı kırmızı karanfiliyle gelecek yanına
Diğer eliyle ,öbür sınanmış sana verecek güvercinini
Hadi güzel bebek yum gözlerini
Özgür artık ruhun...
Solmaz Sin

ÇEKİLDİM

Giderek aşksızlaşan zamanlarım
Mantık mı? Gönül mü? gitgellerini çok yaptım zamanın da
çekildim....
yorgunum....
Kim bilir bir daha ne zaman yeni ışık, yeni çırpınışlar
Seni içimden alırken her defasında kanayan ellerim
yara bere içinde seni kopardığımda ruhumdan
cekildim...
yorgunum....
Nereden bilebilirdim ki sensiz derbeder olacağımı.
Acımı dindirmekti tek amacım
Gaziyim ben artık
Tadım yok tuzum yok
Yara bere içinde devam etmeye çalışıyorum ama
çekildim...
yorgunum...
Basitte indirgiyememistim seni
Hep kaf dağlarını andırdın bana
Bir gün bir yalan nedeni niçini olmayan bir yalan
çekildim...
yorgunum...
Şimdi kaç göze baksam ayni yalan
Şimdi kaç yüreğe dokunsam ayni yalan
Şimdi kaç cümle duysam hepsi yalan
çekildim...
yorgunum...
ve giderek sesizleşiyor zaman
ve giderek herseyi kabulleniyor yüreğim
ve giderek kimseyi görmüyor gözlerim
çekildim...
yorgunum...

YİTİRDİKLERİME SESLENİŞ

Işık önce yüreğinden yükselir sonra coğrafyaya yayılır.
Yitik bir inançtı artık zamandan arta kalan
Buruk gülümsemelerimdi sizerden kalan.
Çırpınışlarımın sessiz seslilikleriydi benden sizlere kalan.
Yitirdiklerim hadi geri gelin.
Gittiğiniz günden beri yalnızları oynuyorum ben.
Gittiğiniz günden beri insanlığı parçalıyorum ben.
Gittiğiniz günden beri insanlığımı parçalıyorum ben.
Terk etmeye çalışıyorum bu evreni.
Peri masallarıyla terk ediyorum kendimi.
Bitmedim ...yitireceğim çok şeyim var daha....
Gelin alın...değerlerim terk edin beni
İnançlarım terk edin beni
Mucizelerim terk edin beni
Sığınaklarım terk edin beni
Son nefesimi bir hiç olarak verebilmeliyim ben.
Çok önemsemeden son oksijeni hatta sevinerek onu yitirdiğime.
Nede olsa taksitlerini ödemeye başlamıştım.
Kaç günlük,aylık,yıllık taksitlerdeyim bilmiyorum....bilemiyorum.
Gelin alın,değerlerim terk edin beni
İnançlarım terk edin beni
Mucizelerim terk edin beni
Sığınaklarım terk edin beni
Bilirim herkesin gözyaşı kendisini yakacak kadar sıcaktır...
Bu bir emirdir kıpırdama yüreğim yitirdiklerim gelin vurun beni.




SOLMAZ SİN